26 Ağustos 2010 Perşembe

Yine Aynı Nakarat

Bıçağın kemiğime dayandığı kuşatılmış gecelerimin, hüzün vardiyalarında kaybettim gülüşlerimi...


Acıyorum…Kanıyorum…Seni başkasıyla paylaşmak zorunda kaldığım için…Ve sen bunu hiç bilmiyorsun…

Herkese inat dimdik ayakta durmaya çalışıyoruz.Ve ben korkuyorum;bir gün ayakta durmaktan vazgeçersin diye…

Bir şeyleri yapmaya çabaladıkça,yapamadıklarım hep önüme çıkıyor.Yaptıklarımdan çok yapamadıklarım için yargılanıyorum.Ben seni duru seviyorum,olduğum gibi.Yalansız,dolansız,çıkarsız.Sen beni sevmesen de olur ben kendimi sana çoktan adadım.

İçimi kemiriyor sorular.Ya uzakta benden başkasıyla mutlu olursan?Ya yine beni terk edersen?Dönüşüm olur mu sanıyorsun bu sefer.Kör kuyulara atarsın bilmeden.Belki de bilerek.

Bir gün bırakacaksın yine beni.Yine ben sensiz gecelerde kendime,hayata küsüp yasını tutacağım. Bir bilsen seni ne çok sevdiğimi,bir bilsen kadının olmayı ne çok istediğimi.Bir bilsen seninle aynı evde olup aynı havayı solumak istediğimi.Senin için dünyanın şah damarını keseceğimi ah bir bilsen.Belki de biliyorsun.

Beni sevdiğini biliyorum.Belki de ilk defa bu derece senin aşkını yoğun yaşıyorum.Ama yine de korkuyorum seni kaybetmekten,bırakıp gitmenden…

Saçmalıyorum yine…

“Namluya sürülü son hecemi de tetikliyorum boşluğa…”

Şimdilerde geçimsiz hallerimi bir huzurevine yatırdım. Ve sana asla reddedemeyeceğin birlikte yaşayacağımız bir ölüm şeklini teklif ediyorum.Var mısın benimle???



(Özlemelerin demini vurduğu saatteyim…)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder